Bir imam efendi varmış, namazını tadil-i erkana uyarak kılmaya çok dikkat edermiş, cemaati hayranmış imam efendiye.
İmam efendi, birgü...n cemaate öğle namazı kıldırırken, öğlenin sünnetinde sağına selam verirken, ak sakallı bir ihtiyar görür.

Sola selam verir, hemen sağına döner, bakar ki ihtiyar yok.
Farza geçer, farz namazda da aynısı olur.
İmam efendi, şaşkındır.
Son sünnete durur, tam sağa selam verecek, ihtiyar yine orada.
Sola selam vermeden, sorar:
Amca sen kimsin, necisin..?
Namazda sağa selam verirken varsın, sola selam verip, geri baktığımda yoksun..?
İhtiyar adam:
Eğer beni merak ediyorsan, peşine cemaatini de al bir karanlık sokak var, orayı geç.
Orada korkunç mu korkunç bir sokak var, orayı da geç.
Ondan sonra, yeşil bir kapı çıkacak önüne.
O kapının üzerinde ''LAİLAHE İLLALLAH MUHAMMEDÜN RESULALLAH'' yazıyor.
O kapıdan gir beni orada bulacaksın, kim olduğumu ancak o zaman söylerim.
İmam efendi, hemen cemaate dönüp:
Benim başımdan böyle böyle bir iş geçti, hadi benle geliyor musunuz..?
Cemaat, çok sevdikleri imamlarını yalnız bırakmaz.
Önce, karanlık sokaktan geçerler.
Korkunç sokağa gelince, imam efendi arkasına bir bakar ki, cemaatten kimse kalmamış.
Sokak o kadar korkunçmuş ki, hepsi kaçmışlar.
İmam efendi, o sokaktan geçmiş ve yeşil kapıyı görmüş, kapının güzelliği gözlerini kamaştırmış.
Üzerinde ''LA İLAHE İLLALLAH MUHAMMEDÜN RESULALLAH'' yazıyormuş.
Hemen içeri girmiş, içerisi o kadar güzelmiş ki, imam efendi büyülenmiş.
İhtiyar adam, orada bir koltukta imamı bekliyormuş.
İmam efendi, hemen sormuş:
Dediklerini yaptım, dediğin sokaklardan geçtim, fakat cemaatim korkunç sokağa gelince, beni bırakıp kaçtılar.
Şimdi bana söyle bakalım, sen kimsin..?
Yaşlı adam gülümseyerek, imam efendiye:
Ben Azrail'im (a.s) ve sen öğlenin sünnetinde, sağa ilk selam verdiğinde beni gördün ya, işte o zaman tereyağından kıl çeker gibi ruhunu, bedeninden aldım, ama sen bunu anlayamadın bile.
Karanlık sokak var ya, orası senin tabutun.
Cemaat seni omuzlayıp getirdi, sonra o korkunç sokağa yani kabrine koydular.
İmanın o kadar kuvvetli ki, hakkıyla kıldığın namazlar ve yaptığın görevin, seni oradan hiç korkmadan geçirdi.
Burası da "CENNET-İ ALÂ" dilediğin gibi yaşa..!
****************************************************************************
Bir kadın evinden çıktı, evinin önünde beyaz, uzun sakalları olan 3 yaşlı adam gördü. Onlara:
- Sizi tanımıyorum ama aç olmalısınız, lütfen evime buyurun ve birşeyler yiyin, dedi.
- Kocanız evde mi?, diye sordular.
- Hayır, dedi kadın:"Dışarıda."
- O zaman giremeyiz, dediler.
Akşam kocası eve geldiğinde kadın olanları ona anlattı. Kocası:
- Onlara eve geldiğimi söyle ve onları eve davet et, dedi.
Kadın dışarı çıktı ve yaşlı adamları davet etti. "Biz bir eve hep beraber girmeyiz", dediler.
Kadın: "Neden?" dedi. Yaşlı adamlardan biri cevap verdi:
- "Onun adı Zenginlik'tir" dedi, arkadaşlarından birini göstererek.
Ve bir diğerini göstererek "Onun da adı Başarı'dır,
Ve ben de Sevgi'yim.
Ve ekledi: "Şimdi eşinle konuş ve hangimizi evinize davet edeceğinize karar verin", dedi.
Kadın eve girdi ve olanları kocasına anlattı. Kocası çok sevindi :
- "Ne kadar harika" dedi, "Zenginliği davet edelim, gelsin ve evimizi zenginlikle doldursun", dedi.
Kadın: "Neden başarıyı davet etmiyoruz?" dedi. O sırada onları dinlemekte olan kızları:
"Sevgiyi davet etsek daha iyi olmaz mi?" diye sordu, "O zaman evimiz sevgiyle dolar."
Adam:
- Bence kızımızın tavsiyesine uyalım, sevgiyi davet et, Sevgi bizim misafirimiz olsun, dedi.
Kadın dışarı çıktı, sevgiyi seçtiklerini söyledi ve sevgiyi evlerine davet etti. Sevgi kalktı ve eve doğru yürümeye başladı. Diğer iki arkadaşı da ayağa kalktı ve onu takip ettiler. Kadın büyük bir şaşkınlıkla:
- Ben sadece sevgiyi davet ettim, siz neden geliyorsunuz?" diye sordu.
Yaşlı adam cevap verdi:
Eğer siz zenginlik veya başarıyı davet etmiş olsaydınız, diğer ikimiz kalacaktık, ama siz sevgiyi davet ettiğiniz için, ben nereye gidersem, başarı ve zenginlik de benimle gelir.
**********************************************************************
"Şu dünya bir dağ gibidir.
Ona nasıl seslenirsen o da sana sesleri öyle aksettirir.
Ağzından hayırlı bir laf çıkarsa, hayırlı laf yankılanır.
Şer çıkarsa, sana gerisin geri şer yankılanır.
Öyleyse kim ki senin hakkında kötü konuşur, sen o insan hakkında kırk gün kırk gece sadece güzel sözler et.
Kırk günün sonunda göreceksin her şey değişmiş olacak.
Senin gönlün değişirse dünya değişir."Burası benim bloğum"